🎇 Türkiye Deki En Iyi Hocalar
y604a. Galatasaray'ın orta saha oyuncusu Taylan Antalyalı, kulüp dergisine özel açıklamalarda bulundu. Deneyimli oyuncu Torrent-Terim kıyaslamalarına da değindi. Spor Toto Süper Lig'de yarın oynanacak Sivasspor maçıyla birlikte sarı-kırmızılı formayı 100. kez giyecek Taylan Antalyalı, kulüp dergisine açıklamalada bulundu. "Galatasaray beni isteyince diğer tüm kapıları kapatmış oldum. Birçok takım ile görüşüyorduk o sırada, sonra bir gün menajerim aradı. Galatasaray'ın benimle ilgisi olduğunu, Abdürrahim Albayrak'ın arayıp durumumu sorduğunu söyledi. Benim için tek bir hedef vardı artık Erzurum'dan ayrılıp bir an önce Galatasaray'da olmak istiyordum." "Ben böyle bir kıyaslama yapmayacağım" "Fatih Terim, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür. Bu benim açımdan tartışmaya kapalı bir durum. Fatih hocayla sene çalıştım. Kendisinden çok fazla şey öğrendim. Fatih hoca ayrıldı, Domenec Torrent geldi. İnsanla bir kıyaslama yarışına girdiler. Ben böyle bir kıyaslama yapmayacağım çünkü ikisi de bambaşka hocalar. Fatih Hoca Türkiye tarihinin en iyi hocasıdır. Domenec hocayla gayet iyi çalıştığımızı düşünüyorum."
Türkiye’nin en önemli uzaktan eğitim platformlarında bulunan KPSS eğitmenleri Yargı Akademi’nin düzenlemiş olduğu KPSS genel tekrar kampında buluşuyor. Benim Hocam, İSEM ve Hoca Webde platformlarının yıldız isimleri Türkiye’de ilk kez KPSS genel tekrar kampında bir araya gelecek. Yargı Akademi’nin düzenmiş olduğu KPSS genel tekrar kampı 9 Haziran Perşembe ile 27 Haziran Pazartesi tarihleri arasında açıklanan seminer tarihlerinde, İnegöl’deki KPSS adayları ile bir araya gelecek. ile saatleri arasında ilçe kütüphanesi arkasında bulunan Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi gerçekleşecek program hakkında detaylı bilgileri 0534 611 69 78 GSM numarasından öğrenebilirsiniz. İnegöl Online mobil uygulaması güncellendi TIKLA HABERLER CEBİNE GELSİN
Garantili medyumlar ve medyum Medyum Tavsiye
şükela tümü bugün an itibariyle aykut kocaman'ın aldığı sıfattır. tabii ki bkz cübbeli ahmet hocayok lan yok, elbette bkz ilber ortaylı bkz arkadaşlar mahmut hoca bkz kürşet hoca hazır an itibariyle söyleşi videosunu da izliyorken; bkz yücel enginersöyleşisi için tıklayınız. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. hesabın var mı? giriş yap
Ragıp Karadayı Kamyonu münasip bir yere bırakıp hızla indi iki emmioğlu kaza yerine koştular... Şoför Dursun Dadaş, gayriihtiyari; “Ah!” çekti! Bu yollarda çok rastladığı hadiselerden biriydi. O sadece şoförün sağ olup olmadığını düşünüyordu. Kendini bir an için onun yerine koyup acı çektiği belliydi. Kamyonu münasip bir yere bırakıp hızla indi iki emmioğlu kaza yerine koştular. Kazazede sağdı. İncitmeden çıkarmak çok mühimdi. Oltu tarafından geldiğini tahmin ettikleri bir otobüs daha durdu. Bütün yolcular kamyonun düştüğü yere koştu. Uzun boylu, kara kuru, sırım gibi birinin koca koca tomrukları tek başına kaldırdığını görünce çok şaşırmıştı Lütfü Hoca. Sonra onun Nizam Pehlivan olduğunu öğrenip duâ etmişti. “Ben ömrümde böyle bir kuvvet görmedim…” diyecekti. Karşılıksız yardımlaşma, düşene destek vermenin en güzelini birlikte yaşadılar. Milletimizin bu fedakârlığına hayran kalmamak mümkün değildi. İnsan hayatında nelere şahit oluyordu? Bütün halet-i ruhiyesinde, yaşadıklarından bir şeyler gizlenmişti Lütfü Hocanın. “Boynuma kadar, aşk ile yorularak akıttığım terime gömülmeye razıyım. Yeter ki, mübarek hocamın bir kez huzurunda durayım” derdi hep. Bu coşkulu muhabbetti, kendine dinini, diyanetini öğretenlere. Sınırsız maneviyat aşkı bir kararda tutamamıştı onu. Gâh gürlemişti rahmet dolu gök gibi. Bazen kılıçtan keskin olmuştu, bazen ana sesinden müşfik ve bazen hemşehrisi Sümmani Baba kadar hercai... Muhatabına “İyi ki dinledim, iyi ki onu tanıdım...” dedirten biriydi Lütfü Hoca. Sevgi yumağı sohbetlerini, sevdiklerine kucak kucak takdim eden büyük, kocaman kalbe minnet duymayan yok gibiydi… Erzurum’a iner inmez büyüklerinin âdetine uyarak, mübarek türbeleri ziyaret etti, önceden okuduğu hatimleri tek tek dağıttı. Alvar’a gidemedi ama uzaktan ona da hediye hatimlerini gönderdi. Sonra Narman Çiçek Palasa uğradı. Pencere kenarındaki masada bir grup oturmuş çay içiyor, sohbet ediyordu. Selam verdi geçti. Kalmak için boş yatağın olup olmadığını sordu. Kaydını yaptırdı. Döndü, boş bir masada oturdu, çay istedi. Bu arada “Şu kara sakallı bizim köylü Hafız Lütfü değil mi?” seslerini duyunca hemen lafa girdi. - Ya Vuslat Bey! Ne zamandan beri sizin köylü oluyorum? Tanımadın mı çocukluk arkadaşını? - Oo! Hafız Lütfü! Hadi ben tanımadım, sen yanımızdan vurup geçince niçin selâm vermedin? - Tövbe de Bey! Hem yüksek sesle verdim. Sor yanındakilere. - Tamam tamam hep üste çıkmasan olmaz! - Köylü, üste çıksa ne çıkmasa ne! Ayda yılda bir işimiz düştü, sizin de burnunuzdan yüzünüz görünmüyor! - Çok ağır laf! Hele geleyim yanına bakayım bunun altından ne çıkacak? DEVAMI YARIN
türkiye deki en iyi hocalar